YOK OLAN İLAÇ DEĞİL İNSANLIK
			YENİ ÇAĞ
http://tbmm.interpress.com/%28S%28vx3hqmdxlxvassghkatqhnxs%29%29/BasinAyrintiGoster.aspx?IDS=36167627&                                
Terör  bölgesinde, TSK mensubu kadar eşi ve çocuğu olmak da zor. Subay,  astsubay ve uzman erbaşlar kelle koltukta görev yaparlarken, eş ve  çocuklar da yıllardır gecelerini, pencereleri kum torbaları ile örülmüş  evlerde geçiriyorlar.
 Öteki oldular, dışlandılar. Canlarına kast  edildi. AKP’nin ihanet sürecinde izlediği politika, güvenlik güçleri  kadar eş ve çocukları da ateşin içine attı.
 Diyarbakır’da bir  astsubay güpegündüz şehit edildi. Üstelik yanında hamile eşi de vardı.  Bakmayın siz hükümetin her şeyi güllük gülistanlık gösterdiğine. Bu  günlerde bölgede TSK mensubu, eş ve çocuk olarak yaşamak daha da zor.
 Hastanede, pastanede, sokakta alenen aşağılanıyorlar. Özellikle kadınların çektiklerini anlatmak mümkün değil.
 Hasta  olduklarında, korkularından doktora bile gidemiyorlar, çünkü hastanede  çalışanlar ya PKK yanlısı ya da korkutulanlardan. Bilerek yapılacak  yanlış bir teşhis verilecek bir iğne veya hap telafi edilemez sonuçlar  doğurabilir.
 Diyarbakır’da bir subay eşi geçtiğimiz hafta içinde nur  topu gibi bir erkek çocuk doğurdu. Ancak, doğum sıkıntılı oldu.  Hastanede bulunmayan bir ilaca ihtiyaç vardı.
 Subay sırtında  üniformasıyla kendini apar topar sokağa attı. İlk rastladığı eczaneye  girdi, ilacın adını söyledi. Ancak  “yok” yanıtını aldı.
 Ardından bir  başkasına, daha sonra bir  başkasına ve 5’inci eczaneden de “yok”  yanıtını alınca anladı ki yok olan ilaç değil insanlıktı!
 Üstlerine  müracaat etti, ihtiyaç duyulan ilaç helikopter ile bir başka ilden  hastaneye yetiştirildi ve doğum yapan genç eş Azrail’in elinden alındı.