AÇILIMDA İLK HEDEF: TSK'NIN BÖLGEDEN ÇEKİLMESİ

http://tbmm.ajanspress.com.tr/customer/basic/press/Displayer.aspx?id=25227563&

Açılımda ilk hedef: TSK’nın bölgeden çekilmesi

Açılım sürecinin hedefini önce ‘silah bırakma’ diye açıkladılar, PKK yalanladı. Şimdi, ‘PKK’nın sınır dışına çekilmesi’ konuşuluyor. PKK yine ‘çekilmiyoruz’ diyor. Buna rağmen çekilmenin ayrıntılarına ilişkin haberler yayınlanıyor. PKK’nın hedefi ise şu: Karşılıklı ateşkesin ardından TSK’nın bölgeden çekilmesi
Abdullah Öcalan, Şubat ayında BDP milletvekilleriyle yaptığı görüşmede açıkça şunu söyledi: "Tek taraflı çekilme olmayacak. Çekilme parlamento kararı ile olacak, TBMM onaylayacak. Çekildiğimiz anda gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum"
AKP Hükümeti’nin temsilcileriyle her türlü ayrıntı üzerinde anlaştığını vurgulayan Öcalan’ın bu sözleri "açılım"ın somut hedefini ortaya koyuyor. "Tek taraflı çekilme olmayacak" ifadesinin anlamı şu: "TSK da bölgeden çekilecek". Öcalan, bunun garantisini almış.

iki taraflı ateşkes
3 yıl önce PKK yöneticileri, masaya oturma şartlarını 3 maddeye bağlamışlardı:
1. Kürt kimliği anayasaya girecek. 2. TSK bölgeden çekilecek. 3. Güneydoğu’da özerklik uygulanacak.
Geçen yılın sonundan itibaren hızlanan açılım çalışmalarının bu eksen üzerinde bütün gelişmelerle açığa çıkıyor. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Brüksel’de katıldığı konferansta gazetecilerin sorusu üzerine, şu anda çift taraflı bir ateşkesin sözkonusu olduğunu açıkladı. Yani hem PKK, hem de TSK ateşkes ilan etmiş.
Şimdi sıra ikinci aşamaya, yani TSK’nın bölgeden çekilmesine gelmiş bulunuyor. AKP Hükümeti’nin TSK’ya yazılı talimatı yönündeki tartışmalardaki karın ağrısının nedeni bu. Çünkü TSK’nın bölgeden çekilmesi, PKK ve BDP yöneticilerinin ifadesiyle "Açılım sürecinin birinci aşamasının hazırlık devresi"ndeki ön şartlar arasında.

Mücadele hamlesi…
PKK’nın farklı konumlarda olduğu ileri sürülen yöneticileri Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan ve Mustafa Karasu üst üste yaptıkları açıklamalarla "silah bırakma"nm da, çekilmenin de sözkonusu olmadığını açıkladılar. En son Mustafa Karasu, "çekilme" ile ilgili dikkat çekici bir niteleme yaptı. Karasu, "sadece bir geri çekilme olarak ve yahut silahlı mücadeleyi bırakıp bir yere gitme, Güneye çekilme değil kesinlikle" dedikten sonra şunları söyledi:
"Bu geri çekilme bizim mücadelemizin yükselmekte olduğu, AKP’nin ise sıkıştığı bir dönemde gerçekleşiyor. Gerillanın, hareketin kendine güvendiği, dört parçada hareketimizin etkili olduğu bir dönemde gerçekleşiyor. Bir çözüm projesini, çözüm hamlesini başarılı kılmak adına yapıyoruz. Bu geri çekilmeyi gerçekleştirerek Türk devletini, AKP’yi çözüm sürecine sokup demokratik siyasetle sonuç almak istiyoruz. Bunu bir mücadeleden geri çekilme değil de, bir mücadele hamlesi olarak değerlendiriyoruz. Mücadeleyi daha etkili yürütmenin, yaratmanın projesi olarak değerlendiriyoruz."
Murat Karayılan da New York Times gazetesine verdiği demeçte "çekilme"yi şu şartlara bağladı:
"Önce Kürt kimliği anayasal güvenceye kavuşturulacak, ardından anadilde eğitim hakkı sağlanacak ve devamındaki adımlar atılacak. Ardından çekilme gerçekleşecek."

Hükümet korktu: Suçu valilere işletecekler
PKK’nın talebi üzerine TSK’nın devre dışı bırakılması görevinin valilere verileceği öğrenildi. PKK’lıların yurt dışına çıkışı bahanesi ile TSK’nın bölgede devre dışı bırakılması ve kışlasına çekilmesi için Hükümetin karar almada sıkıntı çektiği ifade edildi. "Öcalanlı açılımı" organize eden ekip içinde farklılıklar olduğu öğrenildi. İçişleri Bakanı Muammer Güler’in PKK’lıların çekilmesi konusunda Genelkurmayla Bakanlığı arasında protokol imzalandığı yönündeki haberleri panik halinde yalanlaması da buna bağlanıyor. Bazı Bakanların "Yazılı hiçbir talimat verilmemesi" konusunda ısrarlı olduğu, yazılı talimatların ilerde sıkıntıya yol açabileceği, başlarının belaya girebileceği uyarısı yaptıkları vurgulandı.

Asker kışlaya
PKK’nın "Meclis kararında ısrarcı olması" aşılmaya çalışılırken, krizin valiler üzerinden çözülmesi görüşü öne çıkmış durumda. Hükümetin sorumluluğu valilere atma girişiminin valiler arasında da sıkıntı yarattığı bildiriliyor. Bölge valilerinin birbirleriyle temasta olduğu, birbirlerine ve yakın çevrelerine "suçu bize işletecekler" dedikleri ifade ediliyor.
Star gazetesi dünkü manşetini bu konuya ayırdı. Haberde, "PKK’nın silahları susturarak eylemlerine ara vermesi nedeniyle bİr süredir arazi arama ve taramaları ile sperasyonlara ara veren Genelkurmay İç Güvenlik Daire Başkanlığı’na bağlı piyade birlikleri, komando ve özel harekat birlikleri, kışlaya çekiliyor. Karacıların boşalttığı alanlarda ise polis ve jandarma güvenliği sağlayacak" denildi. Ayrıca şu bilgiler verildi: "Yeni düzenlemeye göre; askerin sınır ötesi operasyon için hükümetten izin alması gerekecek. Yeni durumda sınır içi operasyon için Valilerden uzun süreli yetki alınması uygulaması sona erecek. Çekilme sürecinde kara birlikleri her ihtimali göz önünde bulundurarak geri planda bekleyecek. Jandarma ve polis çekilme sürecinin güvenliğinde daha etkin olacak. Yerel bazda çekilme güvenliği ve denetimi valilerde olacak. Daha önce askerle birlikte sadece operasyonlara katılan ve onlara kılavuzluk yapan geçici köy korucuları da artık jandarma ile birlikte asayiş sağlayacak."

‘Yasa çıkmadan çekilme yok’
HABER MERKEZİ
PKK’nın Kandil’deki yöneticilerinden Cemil Bayık TBMM’de yasal düzenleme yapılmadan geri çekilme olmayacağını söyledi.
Bayık, Avrupa’da haftalık yayımlanan "Rudaw" adlı gazeteye yaptığı açıklamada sadece PKK’lıların çekilmesinin gündemde tutulmasının yanlış olduğunu söyledi. Bayık,"Süreç sadece PKK’nın ateşkes ilan edip geri çekilmesi değildir. Türkiye Parlamentosu’nun bu konuda adımlar atması lazımdır. Abdullah Öcalan’ın başlattığı süreç anlaşılmak istenmiyor. ‘PKK ateşkes ilan etti ve geri çekilecek, sorun bitecek’ anlayışı doğru değildir. PKK’nın geri çekilmesi, Kürt sorununun demokratik siyaset ile çözülmesinin bir adımıdır, bir parçasıdır. Şartlar yerine getirilene kadar geri çekilme olmaz" dedi.
PKK’lıların geri çekilmesi için şu anda atılmış bir adım olmadığını kaydeden Bayık, silahlı PKK’lıların ikna olmadan geri çekilmeyeceğini, şu ana kadar da bu konuda verilmiş bir çekilme talimatı bulunmadığı
nı bildirdi.

‘Kürt ulusal kongresi toplanmalı’
Barzani’nin sürece destek vermesini ve üzerine düşen görevi yapmasını isteyen Bayık, Barzani’den Kürt ulusal kongresini toplaması talebinde bulundu. Bayık "Barzani’nin harekete geçmesi gerekir. Kürdistan yönetiminin bu adımı atması gerekir" ifadelerini kullandı.