Dolar 32,5649
Euro 34,9847
Altın 2.420,19
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 24°C
Az Bulutlu
Ankara
24°C
Az Bulutlu
Cum 25°C
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 23°C

ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR?-14 (MECBURİ HİZMET SÜRELERİ DÜŞÜRÜLMELİ)

ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR?-14 (MECBURİ HİZMET SÜRELERİ DÜŞÜRÜLMELİ)
21/02/2014 1:47 PM
20.284
A+
A-

POSTA

ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR? 14

‘Mecburi hizmet süreleri düşürülmeli’

Astsubaylar; 4 yıl askeri lise, 4 yıl harp okulu, 1 yıl piyade okulu, 1 yıl subay sınıf okulu, meslek içi kurs ve eğitim alarak devletin olanaklarından yararlanan bir subayla, sadece 2 yıl eğitim gören bir astsubayın aynı mecburi hizmet n süresine tabi tutulmasının adaletli olmadığını düşünüyor

Astsubaylar, mecburi hizmet sürelerinde adalet olmadığından yakınıyor. Onlara göre; mecburi hizmet sürelerinin verilen eğitime göre yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Astsubaylar, 4 yıl askeri lise, 4 yıl harp okulu, 1 yıl piyade okulu, 1 yıl subay sınıf okulu, meslek içi kurs ve eğitimlerle 10-12 yıl eğitim alan bir subayla, sadece 2 yıl eğitim gören bir astsubayın aynı mecburi hizmet süresine tabi tutulmasının adaletli olmadığını belirtiyor. Yani devletin bir kişiye sırf 2 yıl eğitim verdi diye, 10 yıl mecburi hizmete tabi tutmasının ne kadar doğru olduğunun tartışılmasını istiyorlar. Emekli Astsubay Dede Ersel Aksu şu tespitte bulunarak mecburi hizmet konusundaki adaletsizliğe başka bîr devlet memurluk biriminden örnek veriyor: "Bugün üniversitede öğretim üyesinin, 6 yıl burslu okuduğu için 13 yıl mecburi hizmeti var. İstifa edemiyor, tayin olamıyor. Başka bir bölüme de geçemiyor. Doçentten bahsediyoruz. 13 yıl görevlendirildiği fakültede çalışmak zorunda. Mecburi hizmet ‘alınan eğitime göre katlanarak’ olmaz diyenler, bu örneği iyi değerlendirsin. ‘Maaşta katla, mecburi hizmette katlama’ ne kadar doğru?"

Acaba çözüm subay olmak mı?
Sadece 2 yıllık eğitimle hizmete başlayan astsubaylar, daha iyi şartlarda görev yapabilmek için subay sınıfına geçmek istiyor. Bunun için 4 yıllık üniversite sınavlarına girip lisans diploması almak için mücadele veriyorlar. Ancak astsubaylar, kuvvet komutanlıklarınca subaylığa geçiş kontenjanı olarak subay kontenjanının yüzde 5’i sınırına takılıyorlar. Yani subayların yüzde 5’i astsubay kökenli olabiliyor. Bazı kuvvet komutanlarının bu oranı yüzde 0.5 bile uygulamadığı söyleniyor. Bir fakülte mezunu astsubayın subaylığa geçişte; mülakat, bilim smavı, yabancı dil smavı, güvenlik soruşturması, sağlık muayenesi (20-30 servisten) ve görev öncesi eğitimi geçmesi gerekiyor.

‘Yüzde 5 kontenjan çok az’
Emekli Maliye Kıdemli Başçavuş ihsan Çelik, bu durumla ilgili şunları söylüyor: "Astsubaylıkta subaylığa geçiş oranı subayların yüzde 5’i olarak belirlenmiştir. Komik bir oran. Bu geçişlerden daha çok adamı olanlar ve generallerin emir subayı astsubaylar yararlanıyor. Batı ordularında bir sınıfta subay gereksinimi varsa öncelikle yetenekli astsubaylardan seçiliyor. Bizde ise dışarıdan alınıyor. Örneğin bir maliye sınıfı kurulda Yıllardır bu hizmeti başarı ile yürüten biz astsubaylara hiçbir hak ve terfi verilmezken, aynı fakülteyi bizden sonra bitiren ve mezuniyet derecesi bizden düşük olan siviller maliye subayı olarak alındı ve başımıza komutan yapıldı. Amerikan ordusunda özellikle lojistik sınıfı subaylarının büyük bir kısmı seargentlıktan (astsubay muadili bir sınıf) geçmedir. Hem de başarılı oldukça her rütbeye yükselebilirler. Yine başardı sergeantlar emekli olduktan sonra sivil olarak da Silahlı Kuvvetler’de çalışabilirler ve çalıştıkları her yû da emekliliklerinde saydır.

TSK’da personel sayısı
Subay    39.972
Yedeksubay    5.866
Astsubay    94.564
Uzman erbaş    67.521
Erbas/er    456.137
Sivil memur    53.626
Toplam    717.686

‘Sessiz çığlığımızı duyun’
Emekli bir astsubayın kızına kulak veriyoruz: "Emekli jandarma bando astsubayının yüksek mühendis kızı olarak büyük bir kesimin yıllardır sessizce, kendi kendine kanayan yarasını dile getirdiğiniz için teşekkür ediyorum. Günlerdir yayınlamış olduğunuz yazı dizisini merakla ve içten içe üzülerek takip ediyorum. Türk ordusunun üvey evlat muamelesi yaptığı astsubay kesiminin şimdiye dek göz ardı edilen sayısız sorunları mevcut. Bunları tek tek sıralamaya kalksak sanıyorum ki ciltler dolusu kitap yazılır. Yetkililerin; astsubayların da etten, kemikten oluştuğunu, ruhları olan insanlar olduklarının farkında olmadıklarını, astsubayları, erlerle subaylar arasında sıkışmış tampon görevi gören ezik bir kesim olarak gördüklerini düşünüyorum. Bu ayrımı en iyi mesleğini icra eden astsubaylar bilebilir, ancak bizler astsubay ailesi olarak kısıtlı sürelerde faydalandığımız (lojman astsubaylar için çoğu zaman lüksten öte değil) lojman hayatımızdan örnekler sunabiliriz. Şu an orta yaşlarda olmama rağmen geçmişe baktığımda yaklaşık 7-8 yaşlarındayken lojmanda çocuklar arasında oynanan oyunlarda bile subay çocuklarının astsubay çocuklarıyla oynamadığını, okul servislerinde subay çocuklarının önde, astsubay çocuklarının arkada oturmak zorunda olduğunu, ayrım yapmanın o yaşlarda çocukların bilincine kazındığını görüyorum. Annemin 80’li yıllarda yükseköğretim görmüş bir kamu görevlisi olmasına rağmen, astsubay eşi diye subay eşleri tarafından küçümsendiğini hatırlıyorum… Yıllardır yaşanan olaylar sonucu atılan sessiz çığlıkları duyan birilerinin olmasını diliyorum."

‘Senden bizde çok var’
Emekli Hava Uçak Bakım Kıdemli Başçavuş Fikri Atmaca anlatıyor: "2012’de emekli oldum. Mesleğimi severek yaptığımı düşünüyorum. Hatta mesleğim ile ilgili konuşurken eşim zaman zaman ‘Kendinden geçiyorsun’ der. Benim sıkıntım ehil olmayan ellere verilen yetkilerle ilgili. Sözleşmeli subaylar daha birliğine katılır katılmaz mahiyetindeki personeli tanımadan sicil verme yetkisiyle donatılır. Hatta sicilin nasıl ve neye göre dahi verildiğini bilmeden. 15 yıl üst üste 100 tam sicil notu aldım. Bu konuda taltif edilmiş (yüceltilmiş) biri olarak 2 kez de takdirname aldım. Birlik komutanım tarafından, "Şefim zor zamanda sesini telsizde duyduğumda kendimi o kadar rahat hissediyorum ki. Şimdi devreye girer ve sorunu hemen halleder diyorum" diyerek onurlandırılmış biriyim. Tüm bunlara rağmen birinci sicil amirim olan subay ‘B’ sicili uygun görmüş ve mahiyetimdeki personele ‘A’ sicil vererek beni onların gözünde alçalttı. Oysa, personelimin ‘A’ sicil almasına etki eden en önemli unsur bendim. Bu durum benim emekli olma sürecimi hızlandırdı. Çok severek yaptığım mesleğimden küserek ayrılmama neden oldu. Birlik komutanına ‘Niye?’ diye sorduğumda, ‘Senin için ben bir şey yapamam’ dedi. ‘Senden bizde çok var’ mantığıyla hareket ettiğini düşünüyorum."

Eşim subaylık için rapora takıldı’
Bir astsubayın, astsubaylıktan subaylığa geçiş için verdiği mücadeleyi eşi anlatıyor:
"Size bu mektubu gazi bir astsubayın eşinin duygularıyla yazıyorum. Eşim 2010 yılında Şırnak’ta görev yaparken teröristlerin döşediği mayının patlaması
sonucunda yaralanarak 12 ameliyat geçirdi. Tedavi sürecine rağmen Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nden ‘TSK’da görev yapamaz’ kararıyla taburcu edildi. Gazilere verilen ikinci iş hakkını kullanmayarak TSK’da hizmet etmek için, 27
ay sonra tedavilerin bitmesine müteakip Konya’da tekrar görevine başladı. Eşim yaralı haliyle 2012 yılında astsubaylıktan subaylığa geçiş sınavının birinci aşaması olan yazılı sınava girdi ve barajı geçerek başarılı oldu. İkinci aşama olan mülakat sınavına da girdi, onda da başarılı oldu. Kesin sınav sonuçları açıklandığında, eşimin sınav sonucunda; tam teşekküllü askeri hastaneden ‘sınıfında subay olur’ şeklindeki sağlık raporu olmadığı için subay yapamayacaklarını belirttiler. Ne yazık ki vatan savunması esnasında yaralanarak sakat kalan eşimden de ‘sağlam’ raporu istemişlerdi."

Joker astsubay mıyız?
Sağlık astsubayı H.E’nin değindiği konu da hayli ilginç: "2009 yılında jandarma asayiş komando bölüklerine sağlık astsubayı kadrosu açtılar ve atama yaptılar. Ondan sonra meslektaşlarımızın yaşadığı birçok sorun ortaya çıktı. Daha önce sadece acil hastalara müdahale edebildiğimizi yazmıştım. Asayiş komando bölüklerinde çalışabilmek için gerekli ilaç, malzeme ve personel bizim dışımızda yoktur. Bu yoklukta bu çalışma ortamında bize joker astsubay gözüyle bakılıyor ve ek görevler veriliyor. Bu kadrolar yüzünden tayin süreleri iyice kısaldı. Personel neredeyse 2 yılda bir Doğu-Batı tayini görüyor. Bu durum aile hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor. Sağlık hizmetleri tazminatını ve 617 TL ek ödemeyi askeri doktorlara veren TSK, adeta biz sağlık  astsubaylarına ‘çekin gidin’ demek istiyor. Bu gidişle 2015’ten sonra bizde de toplu istifalar başlayabilir. Herkes için hayırlısı olması temennisiyle."

YARIN: DENETLEMELERDEN İŞ YAPAMAZ HALE GELDİK.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.