Dolar 32,5496
Euro 34,9912
Altın 2.420,94
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 24°C
Az Bulutlu
Ankara
24°C
Az Bulutlu
Cum 25°C
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 23°C

ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR?-7 (FAZLA MESAİ VE NÖBET PARASI İSTİYORLAR)

ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR?-7 (FAZLA MESAİ VE NÖBET PARASI İSTİYORLAR)
14/02/2014 3:41 PM
21.010
A+
A-

ASTSUBAYLAR NE İSTİYOR? 7

Fazla nöbet ve mesai parası istiyorlar

Astsubaylar, nöbetlerin 24 saat tutulmasından ve çoğu zaman nöbetten sonra mesaiye devam edilmesinden dertli. Hiç olmazsa fazla mesaiden doğan, hak ettiklerine inandıkları ücreti almak istiyorlar. Kaba hesapla 25 yıl çalışan bir astsubayın 3.3 yılı nöbet, 3.1 yılı da fazla mesaiyle geçiyor.

Gece gündüz çalışıyorlar
Astsubayların sıkıntılarının içinde "fazla mesai’, altı çizilmesi gereken bir konu. Bir astsubayın tespitleriyle başlayalım: "Düşünülmesi gereken, ‘Astsubaylar fazla mesai yapar, fakat bunun ücretini alır mı?’ Hayır. 25 yılda en az yılda tatbikat artı fazla mesailer, bu süre 45 gün yapar. 25 yıl çalışan bir astsubayın 1125 günü fazla mesaiyle geçer. Bu, 37 ay demek yani 3.1 yıla tekabül ediyor. Astsubaylar ayda en az 4 nöbet tutar. Sabah 9.00’dan ertesi gün 9.00’a kadar da sürer bu nöbet. Bu da yetmez, o günkü normal mesaiye de devam ederler, dinlenme yoktur. Peki nöbet ücreti alırlar mı? Hayır. Peki yılda kaç gündür bu nöbet? 48 gün. 25 yıl sonunda 1200 gün ya da 30 ay yapar, bir başka ifadeyle 3.3 yıl. Gece eğitimi meşhurdur, askerlik yapan herkes bilir. 3 ay olur, bu da ayda 4 gündür. Yılda 36 gün, 25 yılın sonunda 900 gün. bu da 2.5 yıldır. Diğer devlet memurlarınca önemli bizce önemsiz olanları yazmıyorum. Hapis, keyfi mesai ve denetleme nedeniyle kendi isteğimizle yapmak zorunda olduklarımız… Her dalda aşırı performans beklenir. Denetimler hazırlık için günler geceler yetmez çünkü yapılması istenen özel emirler bitmez."

Nasıl geçineceğiz?
Astsubayın feryadı bitmiyor, "Böyle bir meslek var mı?" diye soruyor ve devam ediyor: "Böyle devlet memurluğu gördünüz mü? 13 tayin (ara tayinleri saymıyorum) gördüm. Kızım 5 okul değiştirdi. Bu tayinlerle değişen okullarda çocuğumdan nasıl başarı beklerim? Sadece bizim hayatımız değil çalınan, çocuklarımızın hayatı da çalınıyor. Ya eşlerimiz? Onlar da rütbe takıyor bizimle biliyor musunuz? İşleri yetiştiremeyip mesaiye kaldığım için, bir de ‘Sosyal faaliyetlere katılmaz’ diye sicilime işlendi. Benim tercihimmiş gibi sicilimden 5-6 puanım gitti."
Fazla mesai için ücret beklentisi ve umudunun olmadığını söyleyen bir başka astsubay da şöyle diyor: "Bugün sıradan bir memur dışarıda, anasının babasının yanında bayramını seyranını yapıyor. Yeni mezun astsubay 2500 lira maaşla 600 TL kira, 400 TL yakıt ve faturalara verip kalan 1000 küsur lirayla nasıl evlenecek? Nasıl geçinecek? Bugün yeni polis memuru ve teğmen bizden fazla alıyor. Aynı teğmen ve astsubay çavuş 23 yıl sonra karşılaştığında albay en az 5500 TL maaş alırken, o astsubay ancak 3500 TL alıyor olacak. Fazla mesai yapmamız da cabası."

Risk aynı, tazminat farklı
Yine ismini vermek istemeyen bir astsubay, ‘uçuş tazminatı’na değiniyor: "Çok önemli bir haksızlık daha var. Uçuş tazminatı. Helikopter
pilotu subay ile helikopter teknisyeni astsubay aynı helikopterde, aynı risk altında, aynı koşullarda uçuyor. Yeri geliyor savaşıyor. Fakat aldıkları uçuş tazminatları çok farklı. Ve fark giderek de artıyor."
Bir astsubayın şöyle bir önerisi var: "24 saat esasına göre emre intizar mesai saatinin diğer memurlar gibi 8 saatle sınırlandırılmasını istiyoruz. Acil durumlar gerektiren hallerde görev yapan askeri personele fazla mesai ücreti verilmesini, yine 24 saat esasına göre nöbet tutan personele doktorlar, hemşireler gibi nöbet parası verilmesini talep ediyoruz. Bu kısıtlama amirlerin keyfi mesai uygulamasının önüne geçecektir."

Mecburi hizmet adil olmalı
İsmini açıklamak istemeyen bir astsubay, mecburi hizmetle ilgili şu tespitte bulunuyor: "25 yıllık astsubayım. 3 yıl hazırlık, 1 yılda sınıf okulu okudum. Bu 4 yılın sonunda Haziran ayına kadar 15 yıl mecburi hizmete tabi tutuldum. Haziran 2012’den sonra mecburi hizmet 10 yıla düştü. Subaylar ise 4 yıl askeri lise, 4 yıl harp okulu ve 1 de
sınıf okulu toplam 9 yıl devlet tarafından okutulur, bunun karşılığında o da 15 yıl, şimdi de 10 yıl mecburi hizmete tabidir. Bu nasıl adalet? 4 yıl okuyan astsubayı da 10 yıla, 9 yıl okuyan subayı da 10 yıla mecburi kılıyorsunuz. Hakkaniyet bunun neresinde? Oysa okunan sürenin bir çarpanı olmalı ki adalet olsun, örneğin okul yılı çarpı 2 veya okul yılı çarpı 3 gibi değil mi?"

‘OYAK yönetiminde bizim de SÖZ HAKKIMIZ OLSUN’
Astsubayların aylık maaşlarının yüzde 10’u, OYAK’a (Ordu Yardımlaşma Kurumu) için kesiliyor. Ancak onlar, nemaların adaletli bir şekilde dağıtılmadığından yakmıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 34 bin subay ve 94 bin astsubay var. Astsubayların sayısı subayların tam 3 katı. OYAK kesintilerinin toplamında astsubayların payı daha büyük fakat yönetimde söz sahibi değiller. Kara Kuvvetleri Komutanlığında 30 yıl görev yaptıktan sonra emekli olan bir kıdemli başçavuş, OYAK’ta yaşandığını iddia ettiği ‘nema adaletsizliğini’ dile getiriyor: "OYAK’ın, iştiraklerinin gelirlerinin tamamını nema olarak üyelerine aktarması gerekiyordu. Bu yapılmadı. Sistemde olan-olmayan tüm üyelerin, kurum iştiraklerinde hakları olduğu için üyelerine hisse senedi verilmeliydi. Bu da yerine getirilmedi. OYAK ve iştiraklerinin yönetim ve denetim kurumlarında, sayımızla orantılı şekilde adil temsil hakkımız engellendi. Bu konuda Türkiye’de mahkemeye başvurduk. Ancak dava reddedildi. İç hukuk yolları tükendiğinden konuyu Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götürdük. Fakat 5 Mayıs 2012’de ilginç bir olay oldu. Bir astsubay arkadaşımız yönetim kuruluna alındı. Bunun da AlHM’de dava yaklaştığı için göstermelik olduğunu düşünüyoruz."

Nemalandırma şeffaf olmalı
Emekli Jandarma Astsubay Dede Ersel Aksu OYAK’ı şöyle anlatıyor: "OYAK’ta nemalandırma daha şeffaf olmalıdır. Örnek olarak: 1 Ocak 2012 tarihinde emekli olan ve 31 yıl hizmet etmiş bir albaym OYAK emeklilik yardımı 271.500 TL iken aynı süre hizmeti olan bir astsubay 214.170 TL almaktadır. Yani aynı hizmet süresine tabi subay ile astsubay arasında astsubayın nemasına göre yüzde 26.7 nema farkı (57.330 TL) bulunmaktadır. Bu rakam. Emekli Sandığı’nın, 30 yıl üzerinden emekli olan bir astsubaya bugün ödediği emekli ikramiyesine yakındır. Bu, Genelkurmay Başkalığı’nın yazılı açıklamasıdır. Tabi buradaki açıklama eksiktir. Aynı hizmet süresine tabi subay ile astsubayın net kesintileri ne kadardır ve net kesinti farkı yüzde kaçtır? Adil bir kıyasın yapılabilmesi için, hem albaydan hem de astsubaydan kesilen net, nemalandırılmamış tutarların açıklanmas
ı gerekmektedir. Bu konudaki sorunu kökten çözmenin en sağlam yolu ‘eşit kesinti’, ‘eşit nema sistemi’dir. Bunun çözümü ise her OYAK üyesinden eşit miktarda kesinti yapılmalı ve herkes eşit şekilde nema almalıdır. OYAK ile ilgili diğer bir husus; bir astsubaydan 3 yıl az hizmet süresi bulunan subayın neredeyse astsubaydan daha fazla nema alacak olmasıdır. Yönetimsel sıkıntılar giderilmelidir ama OYAK asla satılmamalıdır. OYAK, TSK personelinin öz malıdır."

‘Terli elbiseyle nöbete başlarız’

Bir astsubay anlatıyor: "Askerlikte benimsenmiş ve herkesin dilinde dolaşan en büyük sorun nöbet, memet, zimmettir. TSK’nın en zor nöbetleri; nizamiye, mutfak, doldur boşalt, ani müdahale mangasından oluşur. 24 saatlik bu nöbetleri astsubaylar tutar. Nöbeti teslim almadan önce birlikle beraber eğitim elbiseli olarak koşuya çıkarız. Saat 9.00’a kadar spor yaptıktan sonra, kıyafeti değiştiremeden, terli ve yorgun bir şekilde nöbeti teslim alırız. 24 saat boyunca hiç uyumadan, dinlenmeden nöbet tutarız. Nöbet bitiminde ise dinlenme hakkımız olmasına rağmen işe devam ederiz. ‘Memet’ problemine gelince; memetlerin her problemi zaten bölük astsubayından geçer. Bölük komutanı imza makamıdır, o sadece takdir eder ve ceza verir. Zimmet sıkıntısı da astsubayı ilgilendiriyor. Çünkü tüm zimmet sorumluluğu astsubaydadır. Subayın bilgisayarı, arabası, masası da dahildir buna."

‘Eşim 29 yaşında ama 50’sinde gibi’
(Ö.A. deniz astsubayı eşi): "Gelin Gölcük’e, denizci eşleriyle sohbet edin. Hepsi bıkmış, bunalmış durumda. Eşlerimiz seyirlere gidiyor, biz yalnız başımıza çocuk doğuruyoruz, ne hallerde evde yalnız kalıyoruz. Seyirden geliyorlar, gemi burada mutluyuz, eşimiz geldi diye. Bir bakıyoruz vardiya…. Bu şu demek oluyor; eşimiz Cuma, Cumartesi, Pazar ve Pazartesi gemide nöbette. Lanet olsun böyle işe, böyle saçma bir nöbet sistemi sadece denizcilerde var. Ayda 360 saat çalışıyorlar. Bu, sadece gemi limanda olduğu zamanlarda. Bir de bunun seyiri var… Ben de devlet memuruyum ama eşimin yarısı kadar çalışıyorum. Bir saat fazla çalışırsam parasını alıyorum o kadar. Bir de çocuğumuzun baba özlemi var ‘Babasız yemek yemem’ diyen küçücük çocuğa laf anlatın bakalım. Eşim 29 yaşında, 50 yaşındaki adam gibi saçları beyaz ve dökülmüş, bel fıtığı, boyun fıtığı var. Subaylar en fazla 5 yıl deniz görevi yaparken bir astsubay 15 yıl. Bu da haksızlık, deniz görevleri eşitlenmeli."

YARIN: ÖZLÜK HAKLARINDA İYİLEŞTİRME BEKLİYORLAR.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.