Umur Talu

utalu@htgazete.com.tr

Gönüller buraya, yumruk havaya!

Genelkurmay Başkanlığı “ilginç” bir açıklamada bulundu…
Vatani hizmetini tamamlamış çok sayıda duyarlı vatandaşın gönüllü olarak Mehmetçikle birlikte terörle mücadeleye katılmak istediğini” bildirdi…
Ve teşekkürle bitirdi.
***
Doğrudur elbette.
Böyle mektuplar geliyordur.
Genelkurmay’ın yapması gereken, böyle “duyarlı vatandaşlar”dan yaşı tutanları, mümkünse hemen sözleşmeli olarak almak.
Çünkü TSK uzman erbaş bulmakta zorlanıyor.
Kanını, canını, hayatını, sağlığını verip bir de aşağılanan onca insan varken, yenileri için başvurular bir türlü yeterli olmuyor.
***
Kara Kuvvetleri Komutanlığı yeni bir “Uzman Erbaş Adayları İçin Bilgilendirme” yayınladı.
Bir kere, başvuran adayların tamamını sınava çağırıyorlar.
Öyle maddeler var ki, sınavı kaybetmenin mümkün olmadığı anlatılıyor neredeyse; raporlar yüzünden bir sınıfa giremezsen, mutlaka başkasına alınacağın anlatılıyor tatlı tatlı.
Yetmiyor.
Son yıllarda uzman erbaşların özlük haklarında önemli iyileştirmeler yapıldığı” müjdeleniyor heyecanla.
Fakat bu sadece bir maddeden ibaret!
Yaş sınırından ötürü ordudan atıldıklarında, emekliliğe hak kazanana kadar kamuda iş bulma imkânı. İş onları bulursa tabii!
Ama vaatler madde madde.
Yapılacak-edilecek denenleri özetleyeyim; siz bunları tersten okuyup esasında o insanların hangi şartlarda ölüme yollandıklarını anlayın:
1. İç güvenlik bölgesinde görev süresinin düşürülmesi. Tercümesi: Köle gibi, ölümün kıyısında aşırı çalıştırılıyorlar.
2. Öğrenimin dikkate alınması; ilerlenebilecek derece ve kademelerin düzenlenmesi. Tercümesi: Öğrenimleri dikkate alınmıyor. Üniversite mezunu da orta öğretim düzeyinde sayılıyor. İlerleme, kademe yok. Yeni girenle en kıdemli aynı!
3. Fazla mesai ücretlerinin ödenmesi. Tercümesi: Öyle bir şey yok. Çünkü onlar köle; ötekiler baş!
4. Ek gösterge; Hizmet Tazminatı verilmesi. Tercümesi: Yok çünkü!
5. Üç ay ve daha uzun istirahat alanların ilişkilerinin kesilmemesine yönelik mevzuat çalışması. Tercümesi: Sağlam alınıyor; dağda kışta bedeni, ruhu zayıf düşerse, atılıyor.
***
Böyle işte.
Kimler Genelkurmay Başkanı’na yazıp “Bizi alın” diyorsa, hemen alsınlar.
Uzman erbaşları toplayıp “Siz ..tsünüz, biz baş. Siz kölesiniz” diyen başları da hep öyle terfi ettirip onlara komutan yapsınlar!
***
Geçenlerde, bir astsubaya küfür ve hakaret eden albay için iki kararı aktarmıştım.
Askerî yargı sözde suçlu bulmuş, ama sadece iki gün göz hapsi verip onu da ertelemişti.
Avukat Salim Altıntaş, bu davanın Askerî Ceza’da görülmesi gerekirken, Disiplin Mahkemesi’ne kaçırılmasına dikkat çekti.
Aynı konu bir de sivil yargıya gitti; albay orada 7 bin 500 TL tazminata mahkûm oldu.
Avukat Altuntaş’ın dediğine göre, müvekkili astsubay “Aldığı tazminatın 1 kuruşuna dahi dokunmadan, tamamını emir komutasındaki ihtiyaç sahibi askerlere dağıttı. Amacı şeref ve haysiyetini satıp para kazanmak değil, hukukun üstünlüğüne inanarak hakkın yerini bulmasıydı.”
***
Böyle işte.
Herkes çok memnun ki, on binlerce astsubay (emeklisi), TEMAD öncülüğünde, 17-20 Ekim arasında, enternasyonal bir tarihte, “Dünya Astsubaylar Günü” vesilesiyle Ankara’dan farklı ve yoğun ses vermek üzere.
Herkes çok memnun ki…
Asker Hakları” üstüne rapor ve konferans; zorunlu askerlikteki çocukların başlarına gelenlerle dolu.
Böyle işte.
Yumruk havaya!
***
Savaşı ve askerliği ve de “Mehmetçik”i sözde bu kadar çok sevenlerin; ast iken alt sayılan askerleri bu kadar hor görmesi; dünyanın en ciddi sosyal, kültürel, siyasi, sınıfsal derslerinden biridir aslında.
Tabii alana, anlayana.
Yoksa eller havaya!
Not: Anti-militarizm filan derken, yurtta ve cihanda nasıl bir “militer” dile yapışıp kaldık! Bu dil ezelden beri, ezilenlerin tek düşmanının başka ezilenler olmasının dilidir!