Dolar 32,5018
Euro 34,9199
Altın 2.437,90
BİST 9.716,95
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 25°C
Az Bulutlu
Ankara
25°C
Az Bulutlu
Cum 25°C
Cts 26°C
Paz 23°C
Pts 22°C

İNTİHAR EDEN ASKERLER ÜLKESİ

İNTİHAR EDEN ASKERLER ÜLKESİ
30/10/2012 11:15 AM
20.229
A+
A-
Blog
Erhan DEMİRCİOĞLU
 
İntihar eden askerlerin ülkesi

Kötü muamale, insan hakları ihlalleri, intihar süsü verilmiş cinayetler, intihara sürüklenmeler… Sayılar ürkütücü. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın Mayıs 2012’de açıkladığına göre son 22 yılda 2 bin 221 asker intihar etmiş, 1602 asker ise çeşitli kazalar neticesinde veya ‘kendini askerliğe elverişsiz hale getirmeye çalışırken’ ölmüş. Bu sayılar ne anlatıyor? Rutinleşmiş bir devlet politikası olarak askerin askere eziyetine işaret etmiyor mu? Her şey bir yana, askerlik vazifesi yapan bir kişi, sonucu ölümle bitebilecek denli riskli bir ‘kendini elverişsiz hale getirme’ eylemine neden girişir? İntihar eden askerler, kışlaların soğuk duvarlarının arkasında cehennemin hangi katlarında dolaştı? ‘Her Türk asker doğar’ dediniz, beynimizi yediniz, peki asker doğan Türk’lerin ‘eğitim zayiatı’ kabilinden asker ölmeleri trajik midir yoksa kaçınılmaz mı? 

7 Ağustos 2012… Levent Bal 21 yaşında, Samsun Çarşambalı. Er. İstanbul Topkule Kışlası’nda G-3 piyade tüfeğiyle intihar etti. Geride bıraktığı mektupta şunlar yazıyordu: ‘Komutanım hani bugün bana piçsin demiştin ya. Evet ben piçim çünkü babam yok benim.’ Levent’in dedesi ‘Komutanları asla kötü muamele yapmamışlardır. Olsaydı söylerdi bize’ diyor. Alenen piç demek kötü bir muamele sayılmıyor komutanlar söz konusu olunca, çıtamız ölünceye kadar kaba dayak mı? 

28 Ekim 2012… Celal Kabar 24 yaşında, Iğdır Karakoyunlu. Er. Hava değişimi izni için gönderildiği memleketi Iğdır’da, ölen babasına ait av tüfeğini karnına ateşleyerek intihar etti. Amcası Yusuf Kabar şöyle dedi: ‘Celal’in bize söylediğine göre komutanı babasına küfretmiş. O da ‘babam öldü küfretmeyin’ demiş. Bunun üzerine 3 komutan kendisini bir odaya kapatıp saatlerce dövmüş.’ Kardeş Cemal Kabar: ‘Hayat dolu olan ağabeyim hava değişimine geldiğimde 90 gün kimseyle konuşmadı. İçine kapanmıştı. Söylediği tek şey ‘Korkuyorum. Birliğime gidersem beni öldürecekler’ oldu. Niye topallıyorsun diye sorduğumuzda ‘sopayla vurdular’ dedi.’ İdamdan önceki son sigarayı kardeşiyle paylaşmıştı. ‘İntihar etmeden bir saat önce beni yanına çağırdı. Bir sigara uzatıp ‘Sana verdiğim son sigaradır. Artık benim tezkerem bitti‘ dedi. Ne demek istediğini intihar edince anladım.’

Burası aynı köyden (Ağrı Doğubeyazıt, Bardaklı) beş gencin cenazelerinin ‘intihar etti’ denilerek ailelerine gönderildiği ülke. Mümkün mü bu? Bir köyden askere giden beş genç intihar eder mi? Etmez. Mardin Nusaybin’e askere gönderdiği oğlu Nesim’in intihar haberine de dolayısıyla inanmamış baba Mehmet Salih Tarhan: ‘Biz kesinlikle oğlumuzun intihar ettiğine inanmıyoruz. Gece oğlumuzla konuştuk. Gayet normal bir hali vardı. Herhangi bir sorunu yoktu. Biz çocuğumuzun öldürüldüğünü düşünüyoruz.’ 

5 Eylül 2009… Murat Oktay Can, Antalyalı. Er. Tünceli’nin Hozat İlçesi, Sarıtaş Karakolu’nda nöbet kulübesinde alnının ortasından G-3 piyade tüfeği ile vurulmuş olarak bulundu. Vücudundan iki mermi çıkartıldı. Ailesine oğlunuz ‘intihar etti’ denildi. Baba Oktay Can inanmadı, ‘oğlumu komutanı vurdu’ dedi, hukuki mücadele başlattı. Tüm engellemelere rağmen 3 yıldır süren bir mücadele… Murat Oktay Can’ın ailesinin avukatı Ahmet Çevik, Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner‘in çıkan ses kayıtlarında ‘kendi askerimizi alnından vurduk‘ dediği erin Murat Oktay Can olduğunu iddia etti. 1 Temmuz 2012’de Danıştay 1. Dairesi, Murat’ın otopsi raporunu düzenleyen görevliler hakkında soruşturma açılmasına karar verdi. Babanın devletten tek isteği ‘oğlunun katilinin bulunması’… 

Sayısız örnekten ancak bazılarını burada dile getirdim. Dileyenler diğer örneklere rahatlıkla ulaşabilirler. 

Anneler oğullarını askeri keyfiyete kurban vermek için büyütmüyorlar. Babalar oğullarını ‘intihar’ etmeleri için yetiştirmiyorlar. Yeter artık, bitsin bu tezkere! 

Not: Asker hakları için mücadele ve bilgi paylaşımı platformu olarak www.askerhaklari.com sitesine bir göz atabilirsiniz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.