SARILABİLECEĞİM BİR BABAM OLDU
http://tbmm.ajanspress.com.tr/customer/basic/press/Displayer.aspx?id=29470690&
Sarılabileceğim bir babam oldu!
Açıkçası onları karşımda bulup tanışana kadar her zamanki kendinden emin, soğukkanlı Yazgülü’ydüm. Ama o an: Genç bir komutan, yanında güzel, narin eşi ve çocuk arabasında küçücük bir kız çocuğu. “Ben Kuşadası Askerlik Şubesi Başkanıyım, eşim ve kızım” dediği an Bülent Şahin, sarı siyah bir film karesini geriye sardım. Sanki karşımda duran, Kuşadası Askerlik Şubesi Başkanlığı’na atanalı bir yıl olmuş, Yüzbaşı Kaya Aldoğan. Yanında eşi Süheyla, kucaktaki kızları, bir kaç aylık Yazgülü. Tek fark ortalıkta Sündüs yok, beş yaşındaki ablam. Ama zaten o hep koşuşur dururmuş! Babamın bir daha dönemeyeceği Kore’ye savaşa gönderildiği son görev yeri, benim doğum yerim Kuşadası.
Kuşadası’nın vefası
Burada, onun adını taşıyan lisenin önündeki meydanda, Kuşadası Belediyesi’nin "Vefa Etkinlikleri" kapsamında Dicle Atça’ya yaptırdığı heykelin açılış törenindeyiz. Babamın pek sevdiği süvari pantolonu ve çizmeleri ile elleri arkasına bağlanmış pozundan esinlenmiş, genç heykeftraş. Yüzbaşı Bülent Şahin e sanlıyorum, sonra babamın heykelinin önünde bir konuşma yapmak istiyorum ama sesim titriyor, onları, kendi küçük Sanlabileceğim bir babam oldu! Kuşadası Askerlik Şube Başkanı Yüzbaşı Bülent Şahin eşi ve kızı bana geçmişi anımsattı. ailemin fotoğrafı gibi görmekten kendimi alamıyorum! O kadar ki buraya geldiğinden beri heyecandan panik atağı artmış olan annem bile benden iyi konuşuyor, neredeyse bir politikacı nutku patlatıyor! Ben sadece "Bana sanlabileceğim bir baba verdiniz" demek istiyordum ama heykelin kaidesi var, babayla her zamanki gibi uzak bir ilişkimiz olabilir, Gülhane Parkı’ndaki heykeller gibi kucağına oturulabilecek bir durum yok!
Askerlik şubesinde asker yok!
Tabii ki Kuşadası babamın görev yaptığı yıllardan beri çok değişmiş. Annemin söylediği gibi, köydü şehir olmuş. Kordon pek şenlikli. Burası kente ekonomik katkısı olmasa da, en çok turist gemisi gelen ve yolcu inen bir liman ayrıca. Ama sadece o mu, son on yılda o kadar çok şey değişti ki, atladıklanmız olmuş. Babamın son görev yeriyle ilgili bilgiler alırken öğreniyorum ki artık askerlik şubelerinde asker bile kalmamış! Kapıdaki güvenlik bile sivil ve özelmiş! Sadece ölmeleri gerektiği yerde mi görevlendiriliyor bu asker ve subaylar?