YAZI DİZİSİ-11 ASTSUBAYLAR: BAŞÇAVUŞLAR 9 YILLIK KIDEMİNİ GERİ İSTİYOR
http://www.ajanspress.com.tr/customer/basic/press/Displayer.aspx?id=20696421&
Başçavuşlar 9 yıllık kıdemini geri istiyor
Astsubayların kıdemli başçavuş olabilmeleri için toplam 9 yıl fazla çalışmaları gerekiyors Eskiden 18 yılda kıdemli başçavuş olabilen bir astsubay artık 27 yılda bu unvanı elde edebiliyor. Astsubaylar, "En azından kıdemimizi geri verin" diyor.
Astsubayların dertleri saymakla bitmiyor. Ama sıkıntılarının içinde biri var ki; biz de duyunca epey şaşırdık. 2008 yılına kadar astsubaylarm kıdem alırken 3 yıllık süreyi tamamlaması gerekiyormuş. O tarihten sonra bu süre 6 yıla çıkarılmış. Özetle şöyle: Bir üstçavuş 3 yıl sonra kıdemli üstçavuş, sonraki 3 yılın ardından başçavuş, bir 3 yıl sonra da kıdemli başçavuş oluyormuş. 2008’den sonraki dönemde bu süreler 6’şar yıla çıkarılmış. Artık kıdemli başçavuş olabilmeleri için toplam 9 yıl daha fazla çalışmaları gerekiyor. Eskiden 18 yılda kıdemli başçavuş olabilen bir astsubay artık 27 yılda bu unvanı elde edebiliyor. Astsubaylar, "En azından kıdemimizi geri verin" diyor.
İntibak sorununa el atıldı
Bu arada astsubayları çok tatmin etmese de bazı sorunları Meclis gündemine geliyor. İntibak düzenlemeleri de bunlardan biri. Bir an önce yasalaşmasmı istiyorlar, çünkü Meclis’e gelip rafa kalkan yasa tekliflerinden usanmışlar. İntibak da onlardan biri. Emekli olmuş veya halen görevli olan ortaokul, lise veya dengi okullardan mezun astsubaylarm, 2 yıllık Astsubay Meslek Yüksekokulu mezunu kabul edilmesi için kanun teklifi hazırlandı. Çünkü eskiden astsubay okulları lise düzeyindeydi sonra bunlar yüksekokul olunca aynı görevde bulunan astsubaylar arasında ciddi maaş farkları oluştu.
Tasarıda ne deniliyor?
CHP Adana Milletvekili Ah Demirçalı tarafından Meclis Başkanlığı’na sunulan kanun teklifinin gerekçesinde 6318 Sayılı yasa ile 4 yıllık fakülte mezunu olan subay ve astsubaylara l’inci derecenin dördüncü kademesine yükselme imkanı tanınmış. Ancak yasada ek gösterge değişikliği yapılmadığı için bu yükselme emekli maaşlarma yansımamış. Astsubaylar için intibak yasasınm bir türlü çıkartüamadığı belirtilerek şöyle denildi: "Subay yetiştiren harp okulları 1963 yılına kadar 2 yıl, 1971 yılında 3 yıl, 1974 yılında ise 4 yıl olarak düzenlenmiştir. Eğitim süresi arttıkça yeni eğitim yılının özlük hakları bakımından getirdiği avantajlar, geçmişte mezun olan çalışan ve emekli personelin özlük haklarıyla intibak ettirilerek eskilerin mağduriyeti giderilmiştir. Aynısı geçmişte astsubay okullarının eğitim süreleri arttıkça astsubaylara da verilmiştir. Ancak 2002 yılında astsubay okulları Meslek Yüksek Okulları’na dönüştürülerek eğitim süresi 2 yıla yükseltilmiş ve bu düzenlemeden dolayı yeni bir intibak düzenlemesi yapılmamıştır" denildi. Kanun teklifi, eşit işe eşit ücret ve Anayasa’nın eşitlik ilkesi gereği çalışan ve emekli olmuş astsubaylarm, 2 yıllık meslek yüksekokul mezunu kabul edilerek intibaklarının yapılması öngörülüyor."
Astsubayların asıl derdi; bu intibaklar yapılırken daha rahat bir emeklilik yaşamını yine de elde edememek. Yıllarca devlet memurluğunun en üst düzeyli olan 1’nci derecenin 4’üncü kademesine (1/4) yükselemiyorlardı. Neyseki bu durum çözüldü. Hakları olan prestijlerini elde ettiler. Ya maaşları? 1/4’ten emekli olan bir astsubay kıdemli başçavuşun emekli maaşma bu yeni durum pek de yansımışa benzemiyor. Çünkü muvazzafken elde edemedikleri aslında subaylara verilen onlara verilmeyen tazminatlar buna engel oluyor. Görev, Makam, Kadrosuzluk, Komutanlık gibi bazı tazminatlar… Çünkü çalışırken bu tazminatları alamadıkları için emekli olduklarında maaşlarında da bir farklılık olmuyor.
1984’ten önceki mağduriyet
Emekli Deniz Astsubay Kıdemli Başçavuş Sait Küçük’ün isyanı ise şöyle: "1984’ten sonra emekli olan astsubaylara 6 yıllık sicil notu ortalaması yüzde 90 ve daha yukarısı olmak kaydıyla, bulundukları aylık gösterge tablosunda l’nci dereceden intibakları yapıldı. Ben 1981’de emekli olduğum için bu haktan yararlanamadım. Mağduriyetimin ivedilikle araştırılacak bir mevzu olduğu aşikardır. Astsubayları 1984’ten önce ve 1984’ten sonra olarak ikiye bölmek doğru değildir. Tamamen 1984’ten önce emekli olan hiçbir sicilli astsubay olmadığını düşünmek de ne demek? Tüm astsubayları ihtiva etmeyen bu intibakları hazırlayarak ‘astsubayları bölme’ zihniyetine karşıyım. Dava açılmasının uygun olacağını düşünüyorum. Ve 1981’de emekli olduğum için, hakkım olan 1’nci derecenin verilmesini istiyorum." Başka bir astsubay ise, "Lise mezunu olarak göreve başladığımda aynı gün benimle beraber yüksekokul mezunu olarak göreve başlayan arkadaşım, benden 1 derece ileride ve 2 yıl kıdemle işe başladı. Daha sonra ben çalışırken ön lisans ve lisans diplomalarını aldım. Aynı arkadaşımın halen önlisans diploması var ve ben derece kademede kendisiyle eşitim. Fakat rütbe olarak 2 yıl kıdemsizim. Adalet nerede?" diye soruyor.
Yüzde 50 az emekli maaşı
Emekli bir astsubay da, "Emekli astsubayın emekli maaşı Aralık 2002’den Aralık 2012’ye kadar geçen sürede, en düşük memur maaşının 1.52 katından 1.02 katına düşürüldü. Emekli kıdemli albayın emekli maaşı Aralık 2002’den Aralık 2012’ye kadar geçen sürede, en düşük memur maaşının 2.16 katından 2.38 katına çıkarılmıştır. Toplumun tüm kesimlerinin ülke ekonomisinin yükselmesinden aldıkları pay Ocak 2002-Aralık 2012 tarihleri arasında subaylar da dahil olmak üzere yükselirken, maalesef astsubaylarm aldıkları pay reel olarak yüzde 50 düşürülmüştür" diyor.
‘Orman yangınını söndürdüm, yine cezayı yedim’
İsmini vermek istemeyen bir astsubay anlatıyor: "1994’te birgün sabah mesaisine elimde olmayan nedenle 10 dakika geciktim. Hemen sarı zarf içinde savunmamı isteyen bir yazı geldi. Elimde olmayan nedenlerle geç kaldığımı, geç kalmayı bir alışkanlık haline getirmediğimi ve bundan sonra çok daha dikkatli olacağımı yazarak savunmamı yaptım. Öğleye doğru bölgede bir orman yangını çıktığı haberi geldi. Verilen emir üzerine iş makineleri operatörü olduğum için dozerimi çekiciye yükleyip ekibimle birlikte orman yangınına müdahale etmeye gittim. O yangının, isin, tozun, toprağın içinde gece saat 11’e kadar bizzat dozer kullanarak yangınla mücadele ettim. Komutanım da bu vaziyete olduğu gibi şahit oldu. işimiz bitince kışlaya döndük, saat gece 12’ydi. Personel evlerine gitmeye hazırlanırken sabahki olay nedeniyle bana oda hapsi verildiği tebliğ edildi. Yüzüm gözüm kara içinde, gözlerim kanlanmış vaziyette ve
yangının isi iç çamaşırlarıma kadar işlemiş durumda oda hapsine girdim."
2 gün için 7 gün hapis
Emekli Tankçı Astsubay Hüsamettin Özenen’e kulak veriyoruz: " 1997’de ilk defa yazlık kamp çıktı. Aynı yıl da terör bölgesine Sason’a tayin oldum. 15 günlük kampımın 13’ncü günü Kartal Maltepe’deki birliğimden ilişiğimi kesmem gerekiyordu. Tabur Komutanlığı’na vekaleten bakan tankçı yüzbaşının yanına gittim. ‘İlişiğimi cuma günü kesmem gerekiyor ama ilk defa kamp çıktı. Pazar günü kampım bitiyor, uygun görürseniz pazartesi geleyim, 2 günümü 15 günlük meyil iznimden kesersiniz’ dedim. Kabul etti. Kampa gittim, geldim. Tugay Komutanı benim savunmamı istedi. Yüzbaşı da, "Benim haberim yok, ben izin vermedim" demiş. Nihayetinde savunmam alındı. 7 gün cezaevinde cezamı çektim. Evimde dahi fazla kalamadan terör bölgesine 2 yıllığına gittim. Şimdi ben soruyorum ben ne suç işledim? Amirlerime saygısızlık mı yaptım? "
‘Spor denetiminde yaşa bakan yok’
Bir astsubay anlatıyor: "Her yıl 1 defa spor denetimine tutuluyoruz. Spor denetiminde Kara Kuvvetleri tarafından belirlenen standartlar var. Fakat size şunu söylemek istiyorum. Düşünsenize yaşınız 45 olmuş fakat sizden 20 yaşındaki askerle aynı performansı sergilemenizi bekliyorlar. 45 yaşındaki bir insan nasıl olur da 20 yaşındaki bir insanla aynı performansı gösterebilir. Bunu o yaştaki birinden beklemek mantıklı mı? Denetleme zamanı oldu ki hastalandınız. Sivil hastaneden bir uzman doktordan 1-2 gün spor istirahati veya yatak istirahati aldınız. Bunu gelip kışladaki doktora onaylatmanız gerekiyor. Uzman doktordan aldığınız bir raporu gelip kışladaki pratisyen hekime onaylatmazsanız raporunuz sayılmıyor.”
YARIN: 1 YILLIK KADEME KAYBI