Dolar 32,3282
Euro 35,0649
Altın 2.282,13
BİST 8.998,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 20°C
Az Bulutlu
Ankara
20°C
Az Bulutlu
Cum 23°C
Cts 23°C
Paz 24°C
Pts 25°C

YAZI DİZİSİ-9 ASTSUBAYLAR : FAZLA MESAİ VE NÖBETTEN DOĞAN HAKLARINI İSTİYORLAR

YAZI DİZİSİ-9 ASTSUBAYLAR : FAZLA MESAİ VE NÖBETTEN DOĞAN HAKLARINI İSTİYORLAR
23/01/2013 11:09 AM
20.265
A+
A-

posta.com.tr

YAZI DİZİSİ-9         HAZIRLAYAN: ÇAĞRI BİLGİN 

ORDUNUN ORTADİREĞİ ASTSUBAYLAR

Fazla mesai ve nöbetten doğan haklanın istiyorlar 

Astsubaylar nöbetlerin 24 saat tutulmasından ve çoğu zaman nöbetten sonra mesaiye devam edilmesinden dertli. Hiç olmazsa fazla mesaiden doğan hak ettiklerine inandıkları ücreti almak istiyorlar. Kaba bir hesapla 25 yıl çalışan bir astsubayın 3.3 yılı nöbet 3.1 yılı da fazla mesaiyle geçiyor

Astsubayların sıkıntılarının içinde ‘fazla mesai’ altı çizilmesi gereken bir konu. Bir astsubayın tespitleriyle başlayalım: "Düşünülmesi gereken şu: Astsubaylar fazla mesai yapar fakat bunun ücretini alır mı? Hayır. 25 yılda en az yılda tatbikat artı fazla mesailer bu süre 45 gün yapar. 25 yıl çalışan bir astsubayın 1125 günü fazla mesaiyle geçer. Bu 37 ay demek 3.1 yüa tekabül ediyor. Astsubaylar ayda en az 4 nöbet tutar. Sabah 9’dan ertesi gün 9’a kadar da sürer bu nöbet. Bu da yetmez o günkü normal mesaiye de devam ederler, istirahat yoktur. Peki nöbet ücreti alırlar mı? Hayır. Peki yılda kaç gündür bu nöbet? 48 gün. 25 yıl sonunda 1200 gün yada 30 ay yapar, bir başka ifadeyle 3.3 yıl. Gece eğitimi meşhurdur, askerlik yapan herkes bilir. 3 ay olur, bu da ayda 4 gündür. Yılda 36 gün 25 yılın sonunda 900 gün bu da 2.5 yıldır. Diğer devlet memurlarınca önemli bizce önemsiz olanları söylemiyorum. Hapis, keyfi mesai ve denetleme nedeniyle kendi isteğimizle yapmak zorunda olduklarımız… Her dalda aşırı performans beklenir. Denetimlere hazırlık için günler geceler yetmez çünkü yapılması istenen özel emirler bitmez."

Astsubayın feryadı bitmiyor, "Böyle bir meslek var mı" diye soruyor: "Böyle devlet memurluğu gördünüz mü? 13 tayin (ara tayinleri saymıyorum) gördüm.

Kızım 5 okul değiştirdi. Bu tayinlerle değişen okullarda çocuğumdan nasıl başarı beklerim? Sadece bizim hayatımız değil çalman, çocuklarımızın hayatı da çalmıyor. Ya eşlerimiz? Onlar da rütbe takıyor bizimle biliyor musunuz? İşleri yetiştiremeyip mesaiye kaldığım için, bir de "Sosyal faaliyetlere katılmaz" diye sicilime işlendi. Benim tercihimmiş gibi sicilimden 5-6 puanım gitti."

Nasıl geçineceğiz?

Fazla mesai için ücret beklentisinin ve umudunun olmadığını söyleyen bir başka astsubay da şöyle diyor: "Bugün sıradan bir memur dışarıda, anasının babasının yanında bayramını seyranını yapıyor. Yeni mezun Astsubay 2000 lira maaşla 600 TL kira, 400 TL yakıt +faturalara verip kalan 1000 lirayla nasıl evlenecek? Üstüne başına bir şey mi alacak? Karmm mı doyuracak? Yoksa annesine, babasına mı gönderecek? Bugün yeni polis memuru 2650 TL, teğmen 2900 TL alıyor. 2 yıl sonra 3200, beş yıl sonra 3500 TL alacaklar. Yeni mezun astsubay bu süre zarfında 2300 TL alabilecek. Aynı teğmen ve astsubay çavuş 23 yıl sonra karşılaştığında albay 5000 TL maaş alırken, o astsubay çavuş 3000 TL alıyor olacak. Fazla mesai yapmamız da cabası."

Çift maaşla ancak

Çalışma alanının Ankara’nın tümünü kapsadığını bir istihbaratçı başçavuş anlatıyor: "Eşim hemşire, 2 küçük çocuğum var. Sosyal hayatımız sınırlı. Çocukları ayda en fazla 1-2 kez Mc Donalds’a götürürüm. 1-2 defa da sinemaya gideriz. Ama istenen bu değildir. Ankara’da, Türkiye’nin başkentinde kalıyoruz; öteki mahrum yerlere nazaran daha çok bu tür faaliyetlere gitmemiz lazımken (gerçi zamanımız da yok ama), gidemiyoruz maalesef. Sabah 8, akşam 4-5 gibi mesai olayımız olmadığı için, işimiz bitene kadar çalışıyoruz. Bu ‘sınırsız’ çalışmaya karşılık bir ‘fazla mesai’ ücreti de söz konusu değil."

Uçuş riski aynı

Yine ismini vermek istemeyen bir astsubay, Uçuş Tazminatı’na değiniyor: "Çok önemli bir haksızlık daha var. Uçuş Tazminatı. Çok değil son 6 ayda şehit olan helikopter teknisyenlerinden size bir kaç örnek vereyim. 22 Temmuz 2012 Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki helikopter kazasında Jandarma Hava Teknisyen Astsubay Ahmet Çağlar şehit oldu. Özel durumlarda hava aracında 2 teknisyen uçar. Biri uçuş aynı zamanda helikoptere monteli silahı kullanır. Diğeri mürettebattır. O kazada 2 pilot subay yaralı ve 1 teknisyen astsubay ağır yaralı kurtuldu. 10 Kasım 2012 Siirt’in Pervari ilçesi kırsalında askeri helikopterin düşmesi sonucu 17 asker şehit oldu. Şehit olanlardan biri de Kara Havacı Helikopter Teknisyen Üstçavuş Vedat Avcı’ydı. 17 Kasım 2012’de helikopter Yüksekova’dan operasyon bölgesine bir timi götürüyor. Helikopter, timi operasyon bölgesine indiriyor. İşi bitirip üsse dönerken kalkış esnasında helikopterin teknisyeni Astsubay Çavuş Nihat Gün, tek mermiyle helikopterin içinde şehit ediliyor.

Helikopter pilotu subay ile helikopter teknisyeni astsubay aynı helikopterde, aynı risk altında, aynı koşullarda uçuyor. Yeri geliyor savaşıyor. Fakat aldıkları uçuş tazminatlar çok farklı. Ve fark giderek de artıyor.

Bir astsubayın önerisi var: "24 saat esasına göre emre intizar mesai saatinin diğer memurlar gibi 8 saatle sınırlandırılmasını istiyoruz. Acil durumlar gerektiren hallerde görev yapan askeri personele fazla mesai ücreti verilmesini, yine 24 saat esasına göre nöbet tutan personele doktorlar hemşireler gibi nöbet parası verilmesini talep ediyoruz. Bu kısıtlama amirlerin keyfi mesai uygulamasının önüne geçecektir." 

‘Terli elbiseyle nöbete başlarız’

"Askerlikte benimsenmiş ve herkesin dilinde dolaşan en büyük sorun nöbet, memet, zimmettir. TSK’nın en zor nöbetleri; nizamiye, mutfak, doldur boşalt, ani müdahale mangasından oluşur. Bu zor nöbetleri astsubaylar tutar. 24 saat esasına göre tutulan nöbetlerdir. Nöbeti teslim almadan önce birlikle beraber eğitim elbiseli olarak koşulara çıkarız. Saat 9’a kadar sporumuzu yaptıktan sonra, kıyafeti değiştiremeden, terli ve yorgun bir şekilde nöbetimizi teslim alırız. 24 saat boyunca hiç uyumadan, dinlenmeden nöbet tutmamız istenir. Nöbet bitiminde ise istrahat hakkımız olmasına rağmen işe devam ederiz. Memet problemine gelince memetlerin her problemi zaten bölük astsubayından geçer. Bölük komutanı imza makamıdır, o sadece takdir eder ve ceza verir. Zimmet sıkıntısı da astsubayı ilgilendiriyor. Çünkü tüm zimmet sorumluluğu astsubaydadır. Subayın bilgisayarı, arabası, masası da dahildir buna. Bodrum’daki jandarma karakol komutanı üsteğmen, Sımak Silopi’nin Irak sınır hattındaki jandarma karakol komutaları astsubaylardır." 

MECBURİ HİZMET ADİL OLMALI

İsmini açıklamak istemeyen bir astsubay mecburi hizmet ile ilgili bir tespitte bulunuyor: "25 yıllık bir  astsubayım. 3 yıl hazırlık okul 1 yıl da sınıf okulu okudum. Bu 4 yılın sonunda haziran ayına kadar 15 yıl mecburi hizmete tabi tutuldum. Haziran 2012’den sonra mecburi hizmet 10 yıla düştü. Subaylar ise 4 yıl askeri lise, 4 yıl harp okulu ve 1 de sınıf okulu toplam 9 yıl devlet tarafından okutulur, bunun karşılığında o da 15 yıl şimdi de 10 yıl mecburi hizmete tabidir. Bu nasıl adalet? 4 yıl okuttuğunuz astsubayı da 10 yıla, 9 yıl okuttuğunuz subayı da 10 yıla mecburi kılıyorsunuz. Hakkaniyet bunun neresinde? Oysa okunan sürenin bir çarpanı olmalı ki adalet olsun. Örneğin okul yılı x 2 veya okul yılı x 3 gibi değil mi?"

2 GÜNE 6 AY HAPİS 

Emekli Astsubay İshak Candan anlatıyor: "Hava astsubayıydım 1973 mezunuyum. 1975 yılında maaşlarımızın düşüklüğüyle ilgili dilekçeler verdik. Yanıt alamadık. 1975 yılında 2 günlük mesaiye gitmeme eylemi yaptık. Bunun sonucunda toplam 6 ay hapis cezası aldık. Toplam 2500 kişiydik. Buradaki personelin bir kısmını da işten attılar. 2004 yılında emekli oldum. Herkese af geldi. 2 gün mesaiye gitmememiz karşılığında bize verdikleri sicilimizde kalmayan ceza yüzünden maaşlarımızı eksik alıyoruz. Bunun nedenini sorduğumuzda, bize ‘kötü örnek olur’ dediler. Dünyanın hiçbir yerinde 2 gün mesaiye gitmemenin cezası 6 ay hapis olamaz."  

Yarın: Özlük hakları 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.