Dolar 32,6064
Euro 34,8200
Altın 2.513,44
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 20°C
Yağmurlu
Ankara
20°C
Yağmurlu
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 24°C
Sal 26°C

ASTSUBAYLAR-2 : ÖZLÜK HAKLARI EĞİTİME GÖRE DÜZENLENSİN

ASTSUBAYLAR-2 : ÖZLÜK HAKLARI EĞİTİME GÖRE DÜZENLENSİN
25/03/2013 11:42 AM
20.339
A+
A-

http://www.gunes.com/2013/03/25/haber/guncel/8174/ozluk_haklari_egitime_gore_duzenlensin_.html

Özlük hakları eğitime göre düzenlensin!

YAZI dizimizin başladığı günden itibaren sorunlarını yağmur gibi bize aktaran ast­subay arkadaşlarımız gerçekten tam bir dert küpü. "Subaylara tanınan imkânların aynısı­nı değil, sadece ve sadece subaylarla astsubaylar arasındaki maaş uçurumunun biraz olsun kapatılmasını istiyoruz" diyerek sorunlarının en başı­na bu maddeyi koyuyorlar.

Daha rahat bir görev süreci ile mutlu bir emek­lilik dönemi geçirmek istediğini anlatan astsu­baylar, "Ne olur başımızı ailemizin ve çocukları­mızın önünde eğdirmeyin" diyorlar.

Maddi sorunlann dışında "emir komutaî zinciri içinde yaşanan bunalımlar nedeniyle ardı ardına yaşanan astsubay intiharlarında değinerek, kanayan yaramızı durdurun" diye konuşuyorlar.

"HEP SÖZ VERİLDİ AMA…*

Konuyu Astsubaylar Güç Birliği Platformuna ileterek bu konularda ne yaptıklarını ve neler düşündüklerini sorduk;

Onlar cevapladı;

"Deveye sormuşlar; ‘Boynun neden eğri?" di­ye, o da cevaplamış; ‘Nerem doğru ki?"

Türk Subay Kuvvetleri olmuş uzmanlar ve astsubaylar ne yazık ki TSK içinde "beyaz köle" muamelesi görüyor. Sosyal ve ekonomik hakla­rısın gasp edilmesine bir de amir keyfine bağlı eczalar ve mesailer eklenince üzücü olaylarla birlikte astsubaylar arasında intihar oranlan da yükselmeye başlıyor. ,

Her meslek kutsaldır, örnekleri görevin ağır kolları için veriyoruz. Bir ayın 10 günü 24 saat esasına göre tek kuruş fazla mesai almadan nöbet, tatbikat, gece eğitimi ve özel görevlerle yaşamını kışlalarda sürdüren uzman ve astsubaylar, ne yazık ki göreve büro memurları, mahalle bekçisi ve ya ev ekonomisti gibi birçok devlet memurundan daha alt dereceden göreve başlamaktadır. Sorun defalarca kez Milli Sa­vunma Bakanlığına soru önergeleri ile iletilirken aldığımız vaatler şunlar olmuştur;

■Yükselme kriterlerini yeniden düzenleyen yasa ile subay, astsubay, uzmanların özlük hakları eğitim seviyelerine göre başlangıç dereceleri, kademeleri yeniden düzenle­nerek 4 yıllık fakülte mezunları 8/1 MYO mezunları 9/2 lise mezunları 10/1 den göreve başlayacağını;

■ Gelir seviyesi nispeten düşük binbaşı ve daha alt rütbedeki personele hizmet tazminatı artışı ile %20 zam yapılıp MİT ve emniyet personeline 2006 yılın­dan beri makam tazminatı almadığı için ödenen denge tazminatının öde­nerek 3’ncü ve 2’nci dereceden emeklilerin intibakının yapılacağını ve diğer haklarımızın karşılanacağını;

■ Hak edilmesine rağmen verilmeyen tazminatların ödeneceğini; duyurdu.

Bu bilgiler basın yolu ile sık sık kamuoyuna duyurulsa da, bizlere tek kuruş bile zam ya­pılmamıştır.

Subay hemşirelerin emekli maaşı çok daha düşük

1985 yılında GATA Yüksek Hemşirelik Okulu açılıp orduya hemşire yetiştirilmeye başlandı. 1989 -1999 yılları arasında hemşireler subay olarak mezun edildiler. Bir yü 1 önce ve bir yıl sonra mezun olan hemşireler doğal olarak hemşirelik görevlerini yaptılar. Hasta yatağı düzelttiler, iğne pansuman yapıp gerektiğinde hastanın altına sürgü sürdüler. Ama subay hemşirelerin bu görevleri yapması mümkün mü subay bu işleri yaparsa büyüleyici özellik ne olacak? İşte bu yüzd
en bu mezunlar yüksek hemşirelik okulu mezun olmasına rağmen yüksek hemşire ve büro hizmetlerinde kullanıldılar. Bu uygulamaya 1999 yılında son verildi. Elbette haksızlık bu kadarla bitmiyor. 1988 yılında sivil hemşire olarak mezun olan şimdi 1200 lira maaş, bir yıl sonra subay hemşire olarak mezun olanlar 4 bin lira emekli maaşı alıyor. Bunun neresi adalet bunun neresi hukuk bunun neresi.

Erhan Gür/İzmir

PARAVANLARLA AYIRIYORLAR…

Bizler sadece adalet ve eşitlik tale­bimizi iletiyoruz.

■ Askerliğin olmazsa olmazı di­siplindir. Disiplinin tarifinde "Astın ve üstün hukukuna riayet" ilkesi vardır. Zorla disiplin olabilir mi? Olur gibi görünse de en zayıf hal­kasından kopacağını kurmaylar bil­mez mi? AİHM şahsi hürriyetin hâ­kim kararı ile kısıtlanacağına hükmedip Türkiye’yi tazminata mah­kûm etmesine rağmen bu cezalar veriliyor. Hatta amir kaprisi yüzün­den verilen hapis cezaları intiharla­ra ve cinayetlere kadar gidiyor. ■ Neden yıllardır bizi orduda kü­çümser tavırlarla yönetirler? Neden işe yaramadığımız hissini verirler? Bir başka kurumun personeli oku­mak isterse teşvik görür, o kurumda yükselir bizlere ise bin bir güçlük çıkarırlar. Hukuk fa­kültesini kazanan subaya 5 yıl ücretli izin verilir, yüksek lisans yapması için enstitüler kuru­lur ama bu haktan astsubay yarar­lanamaz. Müşterek kullanılan gazi­nolarda vebalı gibi paravanlarla ay­rılan yerlerde hizmet alırız. ■ Mahalle bekçileri ziraat ev ekono­mistleri meclis stenografları gibi mes­lekler bizler kadar zor şartlarda çalış­mamasına sorumluluk almamasına rağmen 9/2 den, diğer birçok lisans mezunu memur 8/1 den göreve baş­lar ama bu hak bizlerden esirgenir. 1/4 konusu şimdi verilerek sanki ta­leplerimiz karşılanmış hissi veriliyor oysa şu anki hali ile 1/4 hiç kazanımı olmayan psikolojik bir kazanımdır.

■ Biz bu ülke için ölmeye yemin et­tik taleplerimiz imtiyaz değildir, Ce­za, sürgün, sicil tehdidi ile susturulanların sorunları yok sayılamaz.

(Hüseyin Uysal / Kd. Bşçvş)

 

Sivilde de sıkıntılar yaşıyoruz

Sn. Özkan yazı dizinizin bir umut olduğunu gördük, gerçekleri dile ge­tirip adaletin sağlanmasına katkıları­nız için sonsuz teşekkürler;

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde astsu­bay olabilmek için tunçtan bir be­den çelikten sinirler gerekir; Ancak gelin görün ki, astsubay emeklisi ol­mak Türkiye’de emekliliğin "oh be dünya varmış" demek için değil de, çileler çekmek için olduğunu birkaç hafta sonra fark ettim.

Düzenli ve günde asgari 10 -12 sa­at çalışan biri için sabahları geç kalkmak bile lüks olmaktan çıkıp iş­kenceye döndü hele birde ilk emekli maaşını aldığınızda gelirinizin yarıya düştüğünü görerek gerçeklerin su yüzüne çıkmaya başladığını fark etti­ğiniz zaman. Lise de ve başka bir il­de tıp fakültesinde okuyan iki evla­dınım giderlerini emekli maaşım ile okutmam ve ailemi geçindirmem mümkün olmadığı için o gün gazete ilanlarından iş aramaya başladım:

Yedek parça satışı yapan toptancı bir firmanın "Depo sorumlusu alı­nacaktır" ilam üzerine ilgili firma ile iş görüşmesine gittim prensipte an­laştık ücret konusunda ise efendim ben bir ay çalışayım size ne kadar verimli olacağım siz bana neler su­nacaksınız bunu görelim sonra karar veririz mutabakatından sonra işe başladım. Oh görevdeki gibi herkes burnunu işime sokmuyor, ukalalık eden, ahkam kesen, sinirinizi bozan, kişisel egosunu tatmine çalışan kim­se yok ;Ben bu şartlarda taş taşısam yorulmam diyerek işe koyuldum. O zamanlar bilgisayar yok orduda uy­gulanan kayıt karteks sistemi ile 20 gün içinde tüm depodaki malzeme­nin hangi bölümde hangi rafta kaç adet olduğunu saniyede anlayacağı­nız sistemi kurdum; Patronun ağzı kulaklarında bana övgüler yağdırıp arada bir diğer çalışanları suçlar iması ile Komutan sen beni kurtar­dın malıma sahip çıktın daha önce kimler neler götürüyordu bilemiyo­rum diyerek sırtımı sıvazlarken ben­de ay başında alacağım maaşın ha­yalini kuruyordum;

Aybaşında zarfı aldığımda şaka ya­pıyorlar sandım. Zarfta o tarihteki asgari ücretin yarısı bir para vardı. Zarfı alıp patronun odasına girdim. "Benim çalışmamın karşılığı bu üc­retimi uygun gördünüz, üstelik emekli olduğum için size vergi ve SSK prim yükümde yok" dediğim­de, "Komutan kendin de söylüyor­sun sen emeklisin emekli maaşm var" gibi saçma sapan gerekçeler gösterdi. 1 aylık çalışmam size ar­mağanım olsun dedim ve firmadan ayrıldım. Sonrasında, emlak işleri, şoförlük ve büro hizmetlisi gibi bir­çok işte çalıştım, çalışıyorum da.

Ben devletimden imtiyaz ve ayrıca­lık istemedim, görevimdeki külfetle­ri bana yükleyenlerin nimetlerden de adaletli bir şekilde yararlanmamı temin etmeleri istedim. Çok mu şey istemişim?

OsmanAda E.Ord.Kd.Bşçvş.

SÜRECEK

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.