Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 17°C
Az Bulutlu
Ankara
17°C
Az Bulutlu
Paz 19°C
Pts 24°C
Sal 28°C
Çar 24°C

NATO'NUN TSK İHTİYACI

NATO'NUN TSK İHTİYACI
05/09/2014 2:36 PM
20.213
A+
A-

http://www.aydinlikgazete.com/yazarlar/mehmet-ali-gueller/50464-mehmet-ali-guller-natonun-tsk-ihtiyaci.html

MEHMET ALİ GÜLLER 

Galler’de dün başlayan ve bugün tamamlanacak olan NATO Zirvesi, belki de tarihinin en zor dönemeciyle karşı karşıya…

Zira Atlantik ittifakı bir kaç cephede birden sıkışmış durumda:

1) ABD 13 yıldır işgal etmekte olduğu Afganistan’dan çekiliyor. Sonuç mu?

Kimi analistlerin "Biz işgal ettik ama Çin kazandı" şeklinde özetlenen yorumu bile eksik kalır. Zira ABD Taliban’la pazarlık yapmak zorunda kaldı, atadığı Karzai’ye imza attıramaz duruma düştü ve Afganistan üzerinden sıçramayı umduğu Orta Asya içlerine yönelemedi…

2) ABD’nin Ukrayna hamlesi ters tepti. Ukrayna’nın en önemli bölgesi olan Kırım bağımsızlığını ilan edip Rusya’ya katıldı. Kalan parçanın doğusu da Kiev’in otoritesinden adım adım kopmaktadır.

Ukrayna hamlesiyle aynı zamanda transatlantik ittifakı restore etmeyi uman ABD, tersine Avrupa’nın siyaseten bölünmesini sağladı. Almanya merkezli Avrupa ile İngiltere-Fransa merkezli Avrupa Ukrayna ve Rusya’ya tavır konusunda ayrı düştüler.

3) NATO’daki müttefiklerine rağmen Irak’ı işgal eden ama yenilip çıkmak zorunda kalan ABD, bölgesel taşeronlarıyla birlikte hedeflediği Suriye rejimini yıkma görevini de başaramadı. Şimdi bir de IŞİD bahanesiyle savunmada atak yapıyor ve ana hedefi olan Kürt Koridoru’nu canlı tutmaya çalışıyor.

‘GÜNEY KANADININ GÜVENLİĞİ’

NATO’nun gündemindeki 48 saat içinde müdahale edebilecek "öncü güç" oluşturma hedefi, işte bu tablonun ihtiyacı içindir. Ancak yetmeyeceği de görülmektedir!

Peki ABD ne yapacak, nasıl bu tablonun altından kalkacak?

Daha önce incelediğimiz Center for American Progress Raporu’nda Obama’ya Kürt birliği kurması tavsiye edilmişti. IŞİD’in Musul işgaliyle başlayan sürece bakılırsa Beyaz Saray o tavsiyeye uydu.

Ancak bunun yetmeyeceği görülüyor. Center for American Progress’in Beyaz Saray’a tavsiyesini, Center for New American Security’nin NATO’ya hazırladığı tavsiyeler izliyor…

Gazeteci Ahu Özyurt’tan aktaracağımız "yol haritasını çizmek" isimli rapor Türkiye açısından oldukça önemli. Zira rapor Türkiye için bir "koruma kalkanı" oluşturulmasını öneriyor!

Raporun "güney kanadının güvenliği" isimli bölümünde NATO Genel Sekreteri’ne şu tavsiyeler yapılıyor: "Türkiye’nin Suriye’deki iç savaşın yayılması ve IŞİD tehdidine karşı hazırlanması gerekmekte. Genel Sekreter, farklı senaryolar üzerinden bölgedeki durumun kötüleşme ihtimaline karşı ne tedbirler alınması gerektiğini belirlemeli ve NATO’yu bunun için kanalize etmelidir. İttifak, teröristlerin sızmalarını engellemek için bölgeye daha fazla istihbarat, takip ve izleme imkânları kaydırmalı. Bunun yanında Ankara da özellikle cihatçıların sınırdan Yunanistan ve Bulgaristan’a geçişlerini engellemeli."

Bu önemli paragraftan iki sonuç çıkıyor:

1) Rapor NATO’nun yeni Genel Sekreteri’ne tavsiye raporu da olsa, aslında Beyaz Saray’adır ve ABD’nin IŞİD bahaneli yeni süreçte NATO’ya dayanması gerektiğini savunmaktadır.

2) ABD için cihatçıların Türkiye’den Irak ve Suriye’ye girmesi değil, dönüp Yunanistan ve Bulgaristan sınırından Avrupa’ya geçmesi risktir ve bu nedenle Türkiye’ye görevler düşmektedir!

MİT Mİ, TSK Mİ?

Raporu ayrıntılı inceleyen Ahu Özyurt bu paragrafa dayanarak şu önemli soruyu soruyor: "Tavsiyeler uygulanırsa NATO’nun bu işi MİT ile mi yapmayı tercih edeceği yoksa hep çalıştığı TSK ile daha yakın bir temasa mı geçeceği tartışma konusu." (radikal.com.tr, 4 Eylül 2014)

Özyurt sorusuna kendi yanıtını da veriyor: "İbre ikincisinden yana görünüyor."

Biz de öyle düşünüyoruz.

O zaman yeni soru şudur: Bu durum Ankara açısından yeni bir süreci başlatır mı? Esad karşıtlığı, Suriye politikası, IŞİD’le mücadele sorunu, Açılım gibi birbiriyle bağlantılı en temel konular bu yeni durumdan nasıl etkilenir? Hükümetin dağınık götürdüğü bu görevler aynı çizgide mi yürütülür, yoksa bir düzene girip ABD adına daha yararlı bir yoldan mı ilerler?

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in NATO Zirvesi’nin hemen ardından yapacağı Türkiye ziyareti bu nedenle büyük önem kazanmıştır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.